Dr. Olcay Armağan Öcek seminere “İnsan hakları yeryüzünün en barışçıl silahıdır” diyerek başladı ve temel niteliklerinden bahsetti. “İnsan hakları bizi koruyor, kurallar gibi nasıl davranacağımızı bize anlatıyor, yargıçlar gibi ona başvurabiliyoruz. Duygular gibi soyut, ama duygular gibi herkese ait ve her ne olursa olsun her zaman var.” diyen Öcek, insan haklarının tarihsel gelişimine ve dünyadaki bakış açılarına değindi. “İnsan hakları insan olmanın kazandırdığı bir haktır. Başkası tarafından bir söze ya da teminata bağlı olarak ya da satın alarak elde ettiğimiz haklar değildir.” şeklinde konuşan Öcek, insan haklarının türlerini detaylandırdı. Bu hakların herkesin, cinsiyet, ırk, renk, din, dil, yaş, düşünce farkı, köken farkı olmaksızın hukuk karşısında eşit olmasını sağlamayı amaçlayan haklar olduğunu söyleyen Öcek, “Can ve mal güvenliği, din ve vicdan özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü ve siyasi haklar birinci kuşak haklardır. Çalışma hakkı, adil ve eşit ücret, insan haysiyetine yaraşır bir yaşam düzeyine kavuşma hakkı ve sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı gibi ekonomik ve sosyal haklar ise ikinci kuşak haklardır. Üçüncü kuşak haklar olarak ise, özel hayatın korunmasını isteme, sanat ve bilim özgürlüğü, tüketici hakkı, tıbbi ve biyolojik gelişmelere karşı korunma hakkı gibi haklar karşımıza çıkar” dedi.

İnsan hakları ihlalleri söz konusu olduğunda neler yapılması gerektiğini anlatan Öcek, “ulusal ve uluslararası yollardan haklarınızı arayabilirsiniz. Ulusal anlamda, yetkili kurumlar, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay, sivil toplum kuruluşları ve yargı organlarıdır. Eğer ülke içinde yaptığınız başvuru ve alınan karar sonrası halen haklarınızın korunmadığını düşünüyorsanız, yani iç hukuk yolları tüketilmişse 6 ay içinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurabilirsiniz” dedi.

Seminer katılımcıların sorularıyla devam etti.