Belediyecilik anlayışımız "Önce İnsan" üzerine kuruludur. Biz yönetime geldikten sonra Sultanbeyli'nin yönetilme biçiminde ciddi bir değişim ve gelişim oldu. Seçim akşamına kadar AK Partili sonra ise Sultanbeyli Belediye Başkanı oldum. Bu sıfat bize oy veren veya vermeyenleri de kapsadığı için herkese eşit hizmet götürmek durumundayız.

Türkiye'nin 81 ilinden insan var bu ilçede. Türkiye'deki iç göçle İstanbul'a göç eden halkın Sultanbeyli'yi tercih etmelerinin nedeni; ya maddi güçlerinin buradan toprak satın almaya yetmesi ya da daha önce akrabalarının buraya yerleşmiş olmaları. Geçmiş y?llarda birden artan göç, insanların barınma ihtiyacını da beraberinde getirdi. Bizden önceki yönetim, halkın barınma ihtiyacına cevap verirken çarpık kentleşmeye müdahale etmemiş. Biz 2004'ten beri yönetimdeyiz ve göreve geldiğimizden bugüne kaçak yapılaşmayı sıfıra indirdik.

28 Mart 2004 tarihinde görevi devraldığımızda Sultanbeyli hayalet bir şehir görünümündeydi. Çünkü bir şehrin olmazsa olmazı olan imar planları yapılmadığından ilçeye hiçbir yatırım yapılamamıştı. Biz yönetim olarak işe, imar planlarını hayata geçirerek başladık. Kısa zamanda imar planlarını hazırlayarak meclisimize sunduk. Kabul edilen imar planlarımızla bugünlere geldik. Kamu ve özel sektör yatırımlarının gelebilmesi için bu imar planlarına ihtiyaç vardı. Öyle ki, parası hazır olan birçok yatırım imar planı eksikliğinden dolayı yapılamadı. Bu kadar kısa bir zaman içinde yaptığımız okullar, sağlık ocakları, parklar vb. gibi yatırımların yapılabilmesinin sebebi budur. Göreve geldiğimizde gördük ki Sultanbeyli'nin hiçbir problemi çözülememiş. Altyapı, üstyapı, eğitim, sağlık, insanların sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri alanlar vs. konularında hiçbir ciddi yatırım yapılmamıştı. Yüzde 20 oranında tamamlanmış olan altyapı, 4 yıl gibi kısa bir zaman diliminde yüzde 100'e çıkarıldı. O gün sadece bir mahallede olan doğalgazı Sultanbeyli'nin geneline ulaştırdık. Bu yıl sonuna kadar doğalgazın ulaşmadığı cadde ve sokak kalmayacak.

Bizim yatırım anlayışımız yaptığımız işi bir kere de tamamlamaktır. Yani altyapısı olmayan cadde ve sokaklara asfalt döküp sonradan kırıp yeniden dökmek değildir. Biz önce altyapısını bütünüyle tamamladığımız cadde ve sokakların üstyapısını tamamlayarak daha uzun ömürlü bir işi başardık. Sonuçta buralara harcanan paralar vatandaşlarımızın vergilerinden oluşuyor. Bugüne kadar 400 bin ton asfalt, kaldırım ve bordür çalışmaları, 18 park ve oyun grubu, 5 basketbol sahası, 14 mahallemize muhtarlık binası, belediye yeni hizmet binası, kültür merkezleri, kapalı spor salonu, yarı olimpik yüzme havuzu vb. birçok yatırıma imza attık.

Çevresel yatırımlardan daha çok insana yapılan yatırımı önemsiyoruz. O yüzden "taşlara değil başlara yatırım" sloganıyla başlattığımız eğitim yatırımlarında ciddi mesafe kaydettik. 15 yılda yapılan derslik sayısından daha fazlasını bizim dönemimizde tamamladık. Bugüne kadar 13 yeni okulu eğitime kazandırdık. Bunun yanı sıra bilgi evleri, kitap ve kırtasiye yardımları, maddi durumu iyi olmayan öğrencilere eğitim olanağı, üniversiteli gençlerimize burs imkânı sağladık. Bu yatırımlarla çocuklarımızın daha kaliteli bir eğitim almasını sağladık. Bundan sonraki görevimiz kalitenin artırılması yönünde olacaktır. Bu yıl on yeni okulun daha projesini hazırladık. İnşallah onların da tamamlanmasıyla Sultanbeyli'de eğitim alanında ciddi bir sıkıntı kalmayacaktır. Piyasada ihtiyacı hissedilen kalifiye eleman talebini karşılamak ve gençlerimize iş olanağı sağlamak için Çıraklık Eğitim Merkezi, Havacılık Yüksek Okulu ve Hemşirelik Yüksek Okullarını ilçemize kazandırmayı planlıyoruz. Böylece hem Sultanbeyli'ye yeni yatırımlar kazandıracağız hem de ilçedeki işsizliğe çare olacağız.

"Her Mahalleye Bir Sağlık Ocağı" projesi, bugüne kadar Sultanbeyli'de yapılan en ciddi sağlık yatırımıdır. Bu proje kapsamında her mahallemize bir sağlık ocağı hizmete açmayı planladık. Bu planımız bugüne kadar 11 sağlık ocağının hayata geçirilmesiyle devam ediyor. Vatandaşlarımız kendi mahallelerinde birinci kademe sağlık hizmeti almaya başladılar. Böylece hastanelerin yoğunluğu ve yükü de azalmış oldu. Bu sağlık ocaklarından aylık ortalama 40 bin vatandaşımız hizmet alıyor. Bu yatırımları gerçekleştirirken bize maddi, manevi destek veren hayırsever vatandaşlarımıza şükran borcumuz var. Bu borcu, onların isimlerini sağlık ocaklarına vererek yerine getirmiş olduk.

Şehirlerin, büyük metropollerin en büyük sorunu kaçak yapılaşmadır. Mesela İstanbul'da bir dönem yüzde 65'ti. İzmir ve Ankara'da da durum pek farklı değildi, ama İstanbul'da bu oran nispeten biraz daha yüksekti. Kaçak yapılaşmayla mücadele başlattık ve sıfır toleransla gidiyoruz. Tabi şehrin uzun vadede kentsel dönüşümü Sultanbeyli'de uygulanacak. Çünkü insanlar artık güvenli, modern, ortak yaşam alanlarının olduğu mekânlarda yaşamak istiyor. Tabii ki önce bu yaşam fikrini insanların kafasına yerleştirmek lazım, sonra eyleme dökmek lazım. Bu noktada vatandaşlarımızı sosyal ve psikolojik olarak hazırlıyoruz.

Sultanbeyli'nin kurulduğu tarihten itibaren burada doktorluk yapmış birisiyim. 15 yıl çocuk hekimliği yaptım, sonra belediye başkanlığına geçtik. Sultanbeyli'deki bütün çocukları ismen tanırım, dolayısıyla ailelerini de tanırım, hatta bir kısmının isim babasıyım. Yani, vatandaşa yakın olmak, onların dilini konuşmak çok önemli, bizi diğer partilerden ayıran en önemli özellik budur. Bizi Sultanbeyli 30 yıldır tanıyor. Referansımız ve geçmişimizi, geçmişte Sultanbeyli adına yaptıklarımızı vatandaş biliyor. Dolayısıyla biz yabancılık çekmedik. Vatandaşla aynı şarkıyı, aynı türküyü söylüyoruz, aynı duyguları paylaşıyoruz. Dolayısıyla bizim halktan kopuk ve halka rağmen bir siyasetimiz ve çalışmamız olamaz.
www.aksultanbeyli.com